Dış Gebelik Tedavisi

    Dış Gebelik Tedavisi İstanbul (Ektobik Gebelik)

    Dış gebelik büyük ciddiyetle yaklaşılması gereken bir durumdur çünkü zamanında yapılmayan müdahale hasta için hayati tehlikeye sebebiyet verecek iç kanama ile sonuçlanabilir. Sizin için hazırlanan bu yazıda dış gebelikle ilgili aklınıza gelen dış gebelik nedir, nasıl teşhis edilir, neden gelişir, tedavi yöntemleri nelerdir, İstanbul’da dış gebelik tedavisi nerede yapılır gibi soruların cevabını bulabileceksiniz.

    Dış Gebelik Nedir?

    Sperm tarafından döllenen yumurtanın yaklaşık olarak 10 gün içerisinde rahime yerleşerek büyümeyi burada sürdürmesi normal bir gebelikte olması beklenen süreçtir. Ancak bazı vakalarda döllenen yumurta rahim dışında bir yere bağlanır; bu durum “dış gebelik” olarak isimlendirilir. Standart bir gebelikte yumurta rahime yerleştikten sonra kadının vücudunda HCG hormonu kana karışır ve miktarı hızla artar (1500 IU/ml ye kadar). HCG hormon seviyesi belirtilen miktara geldiğinde ultrason yardımıyla muayene yapılır ve burada kese görünmesi beklenir. Bunun aksi bir durum söz konusu olduğunda dış gebelik olduğu düşünülür. Dış gebelik içeren çoğu vakada hatta yaklaşık %90’ında fallop tüpüne yerleşme gözlenir. Bu tip dış gebeliklere tubal gebelik de denir. Gebeliğin başlangıcında tüm göstergelerin gebeliği işaret etmesi nedeniyle ultrason muayenesi olmadan kesin tanı konulamamaktadır.

    Gebeliğin 4-5. Haftalarında ultrason muayenesi sırasında halen kese oluşumu gözlenemiyorsa dış gebelik ihtimali değerlendirilmelidir. Tubal gebeliklerde fallop tüpleri embriyoyu tutarak büyümesine yardımcı olmak için yetersiz kalacağı için yumurtanın burada düzgün bir gelişme göstermesi imkansızdır. Bu durumun teşhis edilir edilmez tedavi edilmesi gerekir. Dış gebeliğin meydana gelmesi zamanla daha sık hale gelmiştir çünkü yardımcı üreme tekniklerinin de kullanımı artmıştır. Görülme sıklığındaki yaklaşık %1-2 oranındaki bu artış aynı zamanda tanı metotlarının gelişimiyle de ilişkilidir.

    Dış Gebelik Nasıl Teşhis Edilir?

    Dış gebeliğin teşhis edilmesi için uygulanabilecek yöntemler fiziksel muayene, kan testi, kuldosentez ve transvajinal ultrasonografi olarak sıralanabilir. Fiziksel muayene teşhis için uygulanan ilk metot olarak kabul edilebilir. Pelvik muayene sırasında hastanın karnında ağrı ya da hassasiyet hissetmesi, kitle bulunup bulunmadığını anlamak için gerçekleştirilir. İkincil olarak bahsedilebilecek yöntem ise HCG hormonu seviyesini kontrol etmektir; beklenmeyen HCG seviyesi dış gebelik şüphesi doğurabilir. Buna benzer şekilde ve benzer amaçla progesteron seviyesi de kontrol edilebilir. Kuldosentez olarak bilinen yöntemde ise hastanın rahminin arkasında ve rektumun önünde bulunan boşluğa iğne yardımıyla girilir. Bu bölgede kan bulunduğu tespit edildiği takdirde dış gebelik şüphesi oluşur; çünkü bu bölgede bulunan kan zarar görmüş bir fallop tüpe işaret ediyor olabilir. Bu yöntem yalnızca ultrasonla görüntülemenin etkin olmayacağı vakalarda tercih edilir. Bunlara ek olarak kadının rahminde bir fetüsün gelişip gelişmediğini anlamak için de ultrason cihazından yardım alınabilir.

    Dış Gebelik Gelişmesinin Nedenleri Nelerdir?

    Dış gebeliğe sebep olabilecek faktörler net bir şekilde belli değildir ancak tüplerin tıkanmasına ya da bir şekilde hücresel bozulma geçirmesine bazı faktörlerin dış gebelik gelişimi ihtimalini artırma konusunda etkili olduğu bilinmektedir ve şöyle sıralanabilir:

    • Geçirilmiş ameliyatlar
    • Tüplerde ya da çevresinde oluşan enfeksiyonlar
    • Tüp çevresinde oluşmuş yapışıklıklar
    • Sigara içmek (içerdiği toksinler tüplerde hasar meydana gelmesine sebep olabilir)
    • Tüp bebek yöntemi ile oluşan gebelikler
    • Çok sayıda kürtaj olmak
    • İleri yaş gebelikleri (tüplerdeki hareketliliğin azalmış olmasına bağlı olarak)
    • Rahimde doğuştan görülen sakatlıklar
    • Spiral kullanan kadınlarda görülen gebelikler

    Belli gruplar dış gebelik görülmesi için diğerlerine kıyasla daha fazla risk taşımaktadırlar; karın içi operasyon geçirmiş kadınlar, sigara kullananlar, daha önce dış gebelik öyküsü olanlar. Bunlara ek olarak, spiral kullanmasına rağmen hamile kalanlar ya da tüp bebek yöntemiyle gebe kalanlar da yüksek risk grubuna dahil edilirler. Ayrıca sezaryen ile doğum yapan kadınlarda tüpler etrafında yapışıklık görülse dahi; sezaryen dış gebelik oluşumuna sebep olabilecek bir faktör olarak kabul edilmemektedir.

    Dış Gebelik Tedavi Yöntemleri Nelerdir?

    Eğer hastanın durumu herhangi bir sebeple ilaç tedavisine mâni değilse, dış gebelik tedavisi için öncelik ilaç tedavisidir. Dış gebelik için ilaç tedavisinde bir tür kemoterapi ilacı kullanılır. Dış gebelik kanser kategorisinde değerlendirilmese de ilaç tedavisiyle belirli bir bölgedeki hücrelerin ölümü gibi benzer şeyler hedeflendiği için Metotreksat gibi kemoterapik ilaçlar kullanılır. Yine de hasta cerrahi müdahaleyi tercih edebilir ya da karın içinde aşırı kanama olması gibi bir durum söz konusu olduğunda cerrahi tedaviye karar verilebilir. Cerrahi tedavi gerilen, yırtılan ve kanamaya sebep olan tüpün kısmen ya da tamamen çıkarılmasını kapsar.

    Cerrahi müdahale her zaman açık ameliyat olmak zorunda değildir. Hastanın durumu değerlendirilerek en doğru tedavi şeklinin açık mı yoksa laparoskopik operasyon mu olduğuna karar verilir. Laparoskopik cerrahi kapalı ameliyat olarak da bilinmektedir. Bu yöntemle açık ameliyata kıyasla çok daha küçük bir kesi açılarak gebelik sonlandırılabilir, zarar görmüş olan fallop tüpü de alınabilir ya da yalnızca onarılabilir.

    Tedavi Sonrasında Nelere Dikkat Edilmelidir?

    Dış gebelik ameliyatını takip eden ilk 4 saatlik zaman diliminde bulantılar görülebilir ancak endişe etmeye gerek yoktur. Bu bulantılar anestezi kaynaklı ve geçicidirler. Dış gebelik kaynaklı bulantılar ise ameliyattan sonra azalmaya başlayacak ve bir hafta yaklaşık bir hafta sonrasında tamamen ortadan kalkmış olacaklardır. Ameliyattan sonra dikkatle takip edilmesi gereken bir diğer noktada kanamadır. Dış gebelik operasyonundan sonra vajinal kanama olması olağandır; endişelenmeye gerek yoktur. Ancak dikişlerlerindne kanama olduğu görülürse vakit kaybetmeden doktora başvurulması gerekir. İlk âdet kanamasının da 30-40 gün içinde olması beklenir. Yani ameliyattan sonraki ilk hafta süresince olan kanama operasyona bağlı iken yaklaşık bir ay sonraki kanama âdet kanamasıdır.

    Dış gebelik ameliyatlarından sonra cinsel ilişkinin iç kanama gibi riskleri vardır ancak risk seviyesi ameliyatın türüne bağlı olarak da değişiklik göstermektedir. Bu nedenle kesin bir şekilde belirtilemese de ameliyattan sonra cinsel ilişkiye girmek için 1 ay kadar beklemek tavsiye edilmektedir.

    Ameliyattan sonra ilk üç ay içinde gebelik olmamasına dikkat edilmelidir çünkü bu süre dolmadan gerçekleşen gebelikler yine dış gebelik olarak gelişebilmektedir. Bu süreden sonra hamilelik görülmesinde bir sakınca yoktur.

    Call Now Button